تعريف a mug في الإنجليزية التركية القاموس.
- mug
- {f} saldırıp soymak
- mug
- {i} kupa
Tom'un sevdiği kahve kupasını çaldım.
- I stole Tom's favorite coffee mug.
Tom'un kahve kupası Mary'ninkinin yanında.
- Tom's coffee mug is next to Mary's.
- mug
- kulplu bardak
- mug
- inek öğrenci
- mug
- (Argo) saf
- mug
- (Gıda) kulplu büyük bardak
- mug
- saldırmak
- mug
- bardak dolusu
- mug
- herif
- beaker
- deney şişesi
- beaker
- (Nükleer Bilimler) beher
- beaker
- büyük bardak
- mug
- soymak
- mug
- arg.yüz
- mug
- saldırıp
- mug
- (İİ) enayi
- mug
- {f} saldır
Saldırıya uğradığında Tom birçok nakit taşıyordu.
- Tom was carrying a lot of cash when he was mugged.
Napoli belediye başkanı, saldırıya uğradıktan kısa bir süre sonra yerel halk tarafından dövülen bir Amerikalı turistten özür diledi.
- The mayor of Naples has apologised to a US tourist who was beaten up by local residents shortly after he was mugged.
- mug
- surat
- beaker
- geniş bardak
- beaker
- bardak
- mug
- Enayi
- mug
- (isim) - (argo) yüz, sürat; ağız; (A.B.D.) hüviyet fotoğrafı; (A.B.D.) adam, herif; (ıng.) avanak kimse, aldatılmış kimse; (A.B.D.) gangster
- mug
- (fiil) (-ged, -ging) (A.B.D.) (emniyette) hüviyet fotoğrafını çekmek; saldırıp soymak; mimiklerle maymunluk yapmak
- mug
- saldır(mak)
- mug
- İnek öğrenci
- beaker
- deney şişesi/büyük bardak
- beaker
- {i} labaratuar bardağı
- beaker
- {i} geniş ağızlı büyük bardak
- beaker
- geniş şişe
- mug
- {i} surat etme
- mug
- {f} fotoğrafını çekmek (emniyette)
- mug
- hüviyet fotoğrafını çekmek
- mug
- {i} inek (öğrenci)
- mug
- {f} maymunluk etmek
- mug
- avanak
- mug
- i., argo surat, faça
- mug
- bir maşrapa dolusu
- mug
- {f} komik mimikler yapmak
- mug
- ii
- mug
- avanak kimse
- mug
- aldatılmış kimse
- mug
- sal
Mary eve giderken saldırıya uğrayıp soyuldu.
- Mary was mugged on her way home.
Napoli belediye başkanı, saldırıya uğradıktan kısa bir süre sonra yerel halk tarafından dövülen bir Amerikalı turistten özür diledi.
- The mayor of Naples has apologised to a US tourist who was beaten up by local residents shortly after he was mugged.
- mug
- maşrapa
- mug
- avanak/surat/maşrapa
- mug
- {f} zevzeklik etmek
- mug
- {f} ineklemek
- mug
- hüviyet fotoğrafı
- mug
- {i} eşkıya
- mug
- gangster
- mug
- (fiil) çok çalışmak, ineklemek, maymunluk etmek, komik mimikler yapmak, zevzeklik etmek, fotoğrafını çekmek (emniyette)
- mug
- mug soy
- mug
- adam
Tom, üç adam tarafından gasp edildiğini söyledi.
- Tom said he was mugged by three men.
- mug
- bardak
Bir bardak daha kahve almak istiyorum.
- I'd like to get another coffee mug.
Ben senin bardaklarını kırmıyorum.
- I'm not cracking your mugs.