a movement through space that changes the location of something

listen to the pronunciation of a movement through space that changes the location of something
الإنجليزية - التركية

تعريف a movement through space that changes the location of something في الإنجليزية التركية القاموس.

travel
{f} seyahat etmek

Seninle seyahat etmek istiyorum. - I want to travel with you.

Ben aya seyahat etmek istiyorum. - I want to travel to the moon.

travel
{i} yolculuk

Zamanda yolculuk mümkündür. - Time travel is possible.

Yalnız yolculuk ediyorum. - I'm travelling alone.

travel
{i} seyahat etme

Yurt dışına seyahat etmek ister misiniz? - Would you like to travel abroad?

Yurt dışında seyahat etme fırsatım oldu. - I had a chance to travel abroad.

travel
{f} k.dili. hızlı gitmek
travel
{f} dolaşmak

Tom, Avrupa'da dolaşmak istiyor. - Tom wants to travel around Europe.

Tom dünyayı dolaşmak istedi. - Tom wanted to travel around the world.

travel
belli bir alanda gidip gelmek
change of location
yer değiştirme
travel
topuklamak
travel
gitmek

Gemi ile gitmek arabayla gitmekten daha uzun sürüyor. - Traveling by boat takes longer than going by car.

Onun seyahate gitmek için yeterli parası yok. - He doesn't have enough money to go travelling.

travel
tüymek
change of location
yer değişikliği
travel
hareket etmek
travel
geçmek
travel
dili hızlı gitmek
travel
muntazam ha
travel
{f} yolculuk etmek, seyahat etmek
travel
{f} gezmek, dolaşmak
travel
(fiil) yolculuk etmek, seyahat etmek, dolaşmak, gezmek, yol almak, işlemek, kaçmak
travel
(Nükleer Bilimler) gezinme
الإنجليزية - الإنجليزية
travel
change of location
a movement through space that changes the location of something

    الواصلة

    a move·ment through space that changes the lo·ca·tion of some·thing

    التركية النطق

    ı muvmınt thru speys dhıt çeyncız dhi lōkeyşın ıv sʌmthîng

    النطق

    /ə ˈmo͞ovmənt ˈᴛʜro͞o ˈspās ᴛʜət ˈʧānʤəz ᴛʜē lōˈkāsʜən əv ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ə ˈmuːvmənt ˈθruː ˈspeɪs ðət ˈʧeɪnʤəz ðiː loʊˈkeɪʃən əv ˈsʌmθɪŋ/
المفضلات