a motorboat with an open deck or a half deck

listen to the pronunciation of a motorboat with an open deck or a half deck
الإنجليزية - التركية

تعريف a motorboat with an open deck or a half deck في الإنجليزية التركية القاموس.

launch
{f} piyasaya sürmek
launch
{f} fırlatmak

Torpidoları fırlatmak için hazırlanın. - Prepare to launch torpedoes.

Bir zeytin dalı uzatmak bir füze fırlatmaktan daha iyi. - Better to extend an olive branch than launch a missile.

launch
(Bilgisayar) başlat

Düşman bize bir saldırı başlattı. - The enemy launched an attack on us.

Onlar bir dizi büyük ekonomik programlar başlattı. - They launched a series of major economic programs.

launch
lanse etmek
launch
(Bilgisayar) çalıştırmak
launch
(Askeri) gemiyi denize indirmek
launch
büyük motorlu sandal
launch
(gemiyi) suya indirme
launch
{i} fırlatma

Roket, fırlatma rampası üzerinde patladı. - The rocket exploded on the launch pad.

Roketler bir fırlatma rampasından ateşlendi. - The rockets were fired from a launching pad.

launch
başlatmak(yeni iş)
launch
{f} fırlat

Onlar bir roket fırlattı. - They launched a rocket.

Yapay dünya uydularının fırlatılmasına yaygın olarak uzayın bir keşfi gözüyle bakılmaktadır. - The launching of artificial earth satellites is commonly looked upon as an exploration of space.

launch
{f} çıkmak
launch
işkampaviye
launch
başlatmak mızrak gibi atmak
launch
roketi fezaya fırlatma
launch
(to) çalıştırmak, başlatmak
launch
(to) başlatmak
launch
{f} denize indirmek
launch
(Askeri) İSKAMPAVYE: Gemiden karaya personel ve yük taşımak için kullanılan, motorlu veya kürekle çekilir, büyük sandal
launch
gemiyi kızaktan suya indirme
الإنجليزية - الإنجليزية
launch
a motorboat with an open deck or a half deck

    الواصلة

    a mo·tor·boat with an o·pen deck or a half deck

    التركية النطق

    ı mōtırbōt wîdh ın ōpın dek ır ı häf dek

    النطق

    /ə ˈmōtərˌbōt wəᴛʜ ən ˈōpən ˈdek ər ə ˈhaf ˈdek/ /ə ˈmoʊtɜrˌboʊt wɪð ən ˈoʊpən ˈdɛk ɜr ə ˈhæf ˈdɛk/
المفضلات