Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
- My mother is busy cooking dinner.
Sizin için akşam yemeği pişireyim mi?
- Shall I cook dinner for you?
Öğle yemeğini yedin, değil mi?
- You have eaten lunch, haven't you?
Bugün senin öğle yemeğin için parayı ben ödeyeceğim.
- I'll pay the money for your lunch today.
Biz erken bir öğle yemeği yedik.
- We had an early lunch.
Öğle yemeği yemeyi canı istemedi.
- She was in no humor for lunch.
Biz iki Amerikalı erkek ve iki Alman bayanla akşam yemeği yemek için çıktık.
- We went out to dinner with two American men and two German ladies.
Bu akşam yemekte benimle olmak ister misin?
- Would you like to have dinner with me tonight?
Tom ve Mary pazartesi akşamı bir ziyafet veriyor.
- Tom and Mary are having a dinner party Monday evening.
Biftek ziyafetinden memnun oldum.
- I was satisfied with the steak dinner.