a member of a surveillance team who works on foot or rides as a passenger

listen to the pronunciation of a member of a surveillance team who works on foot or rides as a passenger
الإنجليزية - التركية

تعريف a member of a surveillance team who works on foot or rides as a passenger في الإنجليزية التركية القاموس.

foot
ayak

Polo gibi at sırtında oynanılan bir oyunun aksine futbol aslında ayakla oynanılan bir top oyunu demekti. - Football originally meant a game played with a ball on foot - unlike a game played on horseback, such as polo.

Eğer zihninizi ayağınıza koyarsanız, o, ayak olur. - If you put your mind into your foot, it becomes the foot.

foot
giy/öde
foot
{i} (dağ/tepe için) dip
foot
(Askeri) altabaso yakası
foot
alt

Dipnotlar sayfanın alt kısmındadır. - The footnotes are at the bottom of the page.

Onlar masa altından ayakla birbirlerini taciz ediyorlardı. - They were playing footsie under the table.

foot
30 cm.lik uzunluk ölçüsü
foot
gitmek

İstasyona yürüyerek gitmek bir saat sürer. - It takes an hour to get to the station on foot.

Yaya olarak gitmek istemiyor musunuz? - Don't you want to go on foot?

foot
(Tıp) (feet). (11). Ayak, pes
foot
(fiil) ödemek, hesaplamak, çıkarmak, ayak kısmını örmek
foot
foot it yaya gitmek
foot
{f} hesaplamak
foot
{i} uyak
foot
{i} piyade birliği
foot
bir uzunluk birimi (a.b.d.'de 1866'dan beri kullanılan bir uzunluk birimi olup yard'ın 1/3'üne ve metrenin tam olarak 1200/3937 (0.3048)'ine eşittir)
foot
{i} etek (dağ)
foot
{ç} feet (fit)
foot
up ile yekununu çıkarmak
foot
yaya yürümek
الإنجليزية - الإنجليزية
foot
a member of a surveillance team who works on foot or rides as a passenger

    الواصلة

    a Mem·ber of a sur·veil·lance team who works on foot or rides as a pas·sen·ger

    التركية النطق

    ı membır ıv ı sırveylıns tim hu wırks ôn fût ır raydz äz ı päsıncır

    النطق

    /ə ˈmembər əv ə sərˈvāləns ˈtēm ˈho͞o ˈwərks ˈôn ˈfo͝ot ər ˈrīdz ˈaz ə ˈpasənʤər/ /ə ˈmɛmbɜr əv ə sɜrˈveɪləns ˈtiːm ˈhuː ˈwɜrks ˈɔːn ˈfʊt ɜr ˈraɪdz ˈæz ə ˈpæsənʤɜr/
المفضلات