Ann'in çikolataya zafiyeti var.
- Ann has a weakness for chocolate.
Sevgililer Günü'nde çikolata göndermek, Hristiyan olmayanlar için aptalca bir başlangıç.
- It is a silly practice for non-Christians to send chocolates on St. Valentine's Day.
Çok susadım. Bir fincan kahve istiyorum.
- I am thirsty. I would like to have a cup of coffee.
Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.
- She promised to meet her at the coffee shop.
Yerel kahvehane dükkanının yerini bir Starbucks aldı.
- The local coffee shop was replaced by a Starbucks.
Klima tamir altında iken kahvehane kapalıdır.
- The coffee shop is closed while the air conditioning is under repair.
Mary tüm çikolatalı şekerlemeleri yedi.
- Mary ate all the chocolate truffles.
Jane randevusunda tüm bir çikolatalı kekin bittiğine inanamadı.
- Jane could not believe it when her date polished off an entire chocolate cake.
Ben çikolatalı dondurmayı severim!
- I like chocolate ice cream.