a measure of the rate of doing work or transferring energy

listen to the pronunciation of a measure of the rate of doing work or transferring energy
الإنجليزية - التركية

تعريف a measure of the rate of doing work or transferring energy في الإنجليزية التركية القاموس.

power
güç

Kritik anlarda en güçlülerin bile zayıflara ihtiyacı vardır. - In critical moments even the very powerful have need of the weakest.

Amerika Birleşik Devletleri ve Çin gibi farklı dilleri olan iki güçlü devlet ilköğretim okullarında Esperanto deneysel öğretimi üzerinde anlaşmaya varsalardı ne olurdu? - What would happen if two powerful nations with different languages - such as United States and China - would agree upon the experimental teaching of Esperanto in elementary schools?

power
{i} yetki

Belge, Manuela'ya tüm yetkileri verir. - The document grants full powers to Manuela.

Egemen sınıf yetkilerinden vazgeçmez. - The ruling class will not surrender its power.

power
{i} üs [mat.]
power
sınama gücü
power
sulta
power
akım
power
nüfuz
power
yapma gücü
power
çok

Bazı insanlar hükümetin oldukça çok fazla gücünün olduğunu düşünüyor. - Some people think the government has way too much power.

Tom'un çok fazla irade gücü vardır. - Tom has a lot of will power.

power
vekâlet
power
etki
power
{i} takât
power
{i} derman
power
bir sayın
power
erk
power
{f} güç sağlamak
power
(Tıp) Kuvvet, iktidar, kudret, yetenek, güç
power
ve kâletname
الإنجليزية - الإنجليزية
power
a measure of the rate of doing work or transferring energy

    الواصلة

    a meas·ure of the rate of do·ing work or trans·fer·ring en·er·gy

    التركية النطق

    ı mejır ıv dhi reyt ıv duîng wırk ır tränsfırîng enırci

    النطق

    /ə ˈmeᴢʜər əv ᴛʜē ˈrāt əv ˈdo͞oəɴɢ ˈwərk ər transˈfərəɴɢ ˈenərʤē/ /ə ˈmɛʒɜr əv ðiː ˈreɪt əv ˈduːɪŋ ˈwɜrk ɜr trænsˈfɜrɪŋ ˈɛnɜrʤiː/
المفضلات