a measure of the average energy of a system of atoms

listen to the pronunciation of a measure of the average energy of a system of atoms
الإنجليزية - التركية

تعريف a measure of the average energy of a system of atoms في الإنجليزية التركية القاموس.

temperature
{i} sıcaklık

Kesin sıcaklık 22.68 derece Celsiustur. - The exact temperature is 22.68 degrees Celsius.

Fahrenheit, termometreyi bulan Alman bir mucittir. Aynı zamanda onun ismi bir sıcaklık birimine verilmiştir. - Fahrenheit is a German inventor who invented the thermometer. At the same time, his name is given to a unit of temperature.

temperature
{i} ateş

Sanırım o hasta. Onun ateşi var. - I think she is sick. She has a temperature.

Ateşim var gibi görünüyorum. - I seem to have a temperature.

temperature
{i} ısı derecesi, derece: Yesterday Istanbul had a high temperature of 35°C. Dün İstan- bul'daki en yüksek sıcaklık 35°C idi
temperature
temperatür
temperature
yüksek vücut ısısı
temperature
insan vücudunun ısı derecesi
temperature
{i} hararet
temperature
sıcaklık derecesi
temperature
{i} ısı

İnsan vücudunun ısısı 37°C civarında gezinir. - The temperature of the human body hovers around 37°C.

Süt nispeten düşük ısıda tutulmalıdır. - Milk has to be kept at a relatively low temperature.

temperature
(Tıp) Suhunet, ısı, hararet, sıcaklık veya soğukluk derecesi
temperature
(Tıp) Vücudun hareket derecesi
temperature
normal temperature normal vücut ısısı
temperature
sühunet
temperature
temperature curve belirli bir süre içindeki ısı değişikliğini gösteren eğri
temperature
critical temperature kritik sıcaklık
الإنجليزية - الإنجليزية
temperature
a measure of the average energy of a system of atoms

    الواصلة

    a meas·ure of the a·ver·age en·er·gy of a sys·tem of atoms

    التركية النطق

    ı mejır ıv dhi ävrıc enırci ıv ı sîstım ıv ätımz

    النطق

    /ə ˈmeᴢʜər əv ᴛʜē ˈavrəʤ ˈenərʤē əv ə ˈsəstəm əv ˈatəmz/ /ə ˈmɛʒɜr əv ðiː ˈævrəʤ ˈɛnɜrʤiː əv ə ˈsɪstəm əv ˈætəmz/
المفضلات