Sigorta bize içinde yaşadığımız dünyanın tamamen güvenli olmadığını hatırlatıyor; biz hastalanabiliriz ya da beklenmedik şeylerle karşılaşabiliriz.
- Insurance makes us remember that the world we live in isn't completely safe; we might fall ill, face danger or encounter the unexpected.
Biz sigorta şirketine poliçemizin şartlarını ihlal ettiği için dava açtık.
- We sued the insurance company because it violated the terms of our policy.
Tom'un sağlık sigortası yok.
- Tom doesn't have health insurance.
Sağlık sigortası belgeni görmeme izin ver.
- Let me see your health insurance certificate.
Fadıl, sigorta parası için Leyla'yı öldürdü.
- Fadil killed Layla for the insurance money.
Leyla sigorta parasını çabucak yaktı.
- Layla quickly burned through her insurance money.