a man skilled or employed in handcraft

listen to the pronunciation of a man skilled or employed in handcraft
الإنجليزية - التركية

تعريف a man skilled or employed in handcraft في الإنجليزية التركية القاموس.

handkerchief
{i} mendil

O, mendilini çıkardı. - He took out his handkerchief.

Mendillerimi ütüledim. - I ironed my handkerchiefs.

handle
{i} kol

Bu makineyi idare etmek kolaydır. - This machine is easy to handle.

Bu araba kolay kullanılır. - This car handles well.

handkerchief
(isim) mendil
handle
{f} başa çıkmak

Tom onunla başa çıkmak zorunda kalacak. - Tom will have to handle that.

Bıktım artık. Bugün bütün yaptığım şikayetlerle başa çıkmak. - I've had it. All I've done today is handle complaints.

handle
{f} geçinmek

Tom'la geçinmek kolaydır. - Tom is easy to handle.

handle
(Tekstil) (işte) kullanmak
handle
tutma yeri
handle
(Tekstil) manivela
handle
tanıtıcı
handle
kapı kolu
handle
kontrol altında tutmak
handle
ellemek

Bunu çocuk eldivenleri ile ellemek zorunda kaldık. - We've got to handle this with kid gloves.

handle
kabza
handle
{f} ele al

Sorunu yapma yöntemini bildiğim tek yolla ele aldım. - I handled the problem the only way I knew how.

Bunu tek başına ele almak zorunda kalacaksın. - You'll have to handle it by yourself.

handle
halletmek

İnsan gücü eksikliği nedeniyle, biz bu görevi halletmek için beklentilerden daha fazla zamana ihtiyacım var. - Due to lack of manpower, we need more time than expectations to handle this task.

handle
{f} eline almak
handle
{i} tutacak
handle
{f} meşgul olmak

Bununla tek başına meşgul olmak zorundasın. - You'll have to handle this by yourself.

handle
{i} çıkar yol
a man skilled or employed in handcraft

    الواصلة

    a man skilled or employed in hand·craft

    التركية النطق

    ı män skîld ır employd în händkräft

    النطق

    /ə ˈman ˈskəld ər emˈploid ən ˈhandˌkraft/ /ə ˈmæn ˈskɪld ɜr ɛmˈplɔɪd ɪn ˈhændˌkræft/
المفضلات