a man in private station, as distinguished from one holding a public office

listen to the pronunciation of a man in private station, as distinguished from one holding a public office
الإنجليزية - التركية

تعريف a man in private station, as distinguished from one holding a public office في الإنجليزية التركية القاموس.

idiot
{i} salak

Siz salaklar kaybetmeyi hak ediyorsunuz. - You idiots deserve to lose.

Öğretmenimiz gerçek bir salak. - Our teacher is a real idiot.

idiot
ibiş
idiot
marsıvan eşeği
idiot
(Tıp) idyot
idiot
gerizekalı

Canı cehenneme, hangi gerizekalı gecenin bir yarısı beni arıyor? - Fucking hell, what idiot dare phone me in the middle of the night?

idiot
hebenneka
idiot
(Pisikoloji, Ruhbilim) ağır zeka geriliği
idiot
abeci
idiot
kazma
idiot
andaval
idiot
ahmak

Herkes hata yapar... Bilhassa ahmaklar! - Everyone makes mistakes. Especially idiots!

Sen sorumsuz bir ahmaksın. - You're an irresponsible idiot.

idiot
doğuştan geri zekâlı kimse
idiot
geri zekalı

Bir geri zekalı gibi gülmeye ne zaman son vereceksin? - When are you going to stop laughing like an idiot?

Neden arkadaşım bir geri zekalı? - Why is my friend an idiot?

idiot
i. geri zekâlı, aptal, salak, ahmak
idiot
(isim) geri zekâlı, aptal, salak, ahmak
idiot
{i} geri zekâlı; dangalak
idiot
(Tıp) Doğuştan aptal, idyo
idiot
{i} aptal

Onun erkek arkadaşı aptal. - His boyfriend is an idiot.

Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor. - You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.

الإنجليزية - الإنجليزية
idiot
a man in private station, as distinguished from one holding a public office

    الواصلة

    a man in pri·vate station, as dis·tin·guished from one hold·ing a pub·lic of·fice

    النطق

المفضلات