الإنجليزية - التركية
تعريف a male. في الإنجليزية التركية القاموس.
- guy
- adam
O araba satıcısı oldukça acayip bir adam.
-That car salesman was a pretty off the wall kind of guy.
Ne! Sen hâlâ o adamla birlikte misin? ve biz cevaplarız: Ne yapabilirim! Onu seviyorum!
-What! You're still with that guy? and we answer: What can I do! I LOVE him!
- guy
- herif
Şu herifi tanımıyor musun?
-Don't you recognize that guy?
Siz acayip kılıklı herifler tamamen cahilsiniz.
-You guys are totally clueless.
- guy
- {f} takılmak
Fransızca çalışıyor olmalıyım ama siz arkadaşlarla takılmak daha eğlenceli.
-I should be studying French, but it's more fun hanging out with you guys.
Siz çocuklar takılmak istemez misiniz?
-Don't you guys hang out?
- guy
- ip
- guy
- herifçioğlu
- guy
- alaya almak
- guy
- vento
- guy
- adamcık
- guy
- {f} alay et
Bütün adamlar onunla alay ettiler.
-The guys all made fun of him.
- guy
- halat/adam
- guy
- halatla tutturmak
- guy
- gemi direklerini yerlerinde saptayan halat
- guy
- çıkarılan veya indirilen yükü yerinde tutan halat
- guy
- taklit et
- guy
- i., k.dili. adam
- guy
- {f} alay etmek
- guy
- {f} rezil etmek
- guy
- {f} bağlamak
المصطلحات ذات الصلة
a male.
الواصلة
a maleResimler
فيديوهات
... >>Male #5: And we don't, and I work on that. I'll be happy to talk to you about that. And ...
... >>Male #8: Well, you know, with the smog law, just modifying the firmware, I believe, is ...
السابق
المفضلات