Tom her şeyi üç erkek torununa bıraktı.
- Tom left everything to his three grandsons.
Erkek torunumu görmeye gittiğimde her zaman ona bir şey veririm.
- When I go to see my grandson, I always give him something.
Yaşlı adama her zaman torunu eşlik eder.
- The old man is always accompanied by his grandson.
Hz. Muhammed'in torunu Hz. Hüseyin 680 yılında Kerbela'da şehit edildi.
- Hussein, the grandson of Prophet Mohammad, was martyred in Karbala in the year 680.