Söz gümüşse sükût altındır.
- Speech is silver, but silence is golden.
Nikel, sert, gümüş beyazı bir metaldır.
- Nickel is a hard, silver-white metal.
Onun saçı gümüş rengine döndü.
- His hair has turned silver.
Tom'un saçı tüm gümüş rengi.
- Tom's hair is all silver.
Birkaç gümüş param var.
- I have several silver coins.
Gümüş paranın miktarı ne kadar büyük olursa, rüşvet o kadar büyük olur.
- The larger the amount of silver, the larger the amount of corruption.
Gümüş eşyaları cilalı tutmazsan parlaklığını kaybederler.
- If you don't keep the silverware polished, it'll lose its luster.
I'll level with you, Mr. Cummings. / Silver, he corrected. / Sounds like the Lone Ranger's horse, she said.