Bana iyi bir tavsiye verecek kadar nazikti.
- She was kind enough to give me good advice.
İyiliğiniz için size minnettarım.
- I am grateful to you for your kindness.
Beni görmeye gelmeniz büyük incelik.
- It is very kind of you to come and see me.
Bana yerinizi vermeniz büyük incelik.
- It is very kind of you to give me your seat.
Leyla nazik, tatlı ve sevecendi.
- Layla was kind, sweet, and caring.
Korkutmamak için onunla nazik şekilde konuştum.
- I spoke to him kindly so as not to frighten him.
O, onu mağazaya götürecek kadar nazikti.
- He was kind enough to take him to the shop.
Ne çeşit kadın olduğumu düşünüyorsun?
- What kind of woman do you think I am?
Ne çeşit et yemeklerini servis yapıyorsunuz?
- What kinds of meat dishes do you serve?
Özür dilerim. Aynı şekilde sana geri ödeyeceğim.
- I'm sorry, I'll pay you back in kind.
I got my traps out of the canoe and made me a nice camp in the thick woods. I made a kind of a tent out of my blankets to put my things under so the rain couldn't get at them.