Bu otoyol bize çok zaman kazandırır.
- This highway saves us a lot of time.
İki şehir bu otoyol ile birbirine bağlandı.
- The two cities are connected by this highway.
Otobanda bir enkaz vardı.
- There was a wreck on the highway.
Dün otobanda korkunç bir kaza geçirdim.
- Yesterday I had a horrible accident on the highway.
Ana yoldan ayrıldıklarından beri, başka bir arabayla karşılaşmadılar.
- Since they left the national highway, they hadn't come across another car.
Ana yollar banliyölerin büyümesine katkıda bulunacaktır.
- The construction of a highway will contribute to the growth of the suburbs.
Fransa'da çok iyi karayolları var.
- In France there are very good highways.
Savaştan sonra, karayollarının çoğu acilen tamir ihtiyacı duydu.
- After the war most of the highways were in urgent need of repair.
Hayat büyük bir karayolu gibidir.
- Life is like a big highway.
Karayolunda oynamaya gidin, çocuklar!
- Go play on the highway, kids!
Hatırladığım kadarıyla, Tom'un evi ana yoldan biraz daha uzak.
- As I recall, Tom's house is a little farther in from the main road.
Onun ana yolda bir dükkânı var.
- He has a store on the main road.