Motorda sorun yok, fakat arabam hareket etmiyor.
- Nothing's wrong with the engine, but my car won't move.
Böyle kirleticiler çoğunlukla otomobil motorlarındaki yakıt tüketiminden kaynaklanmaktadır.
- Pollutants like this derive mainly from the combustion of fuel in car engines.
Trenin iki tane lokomotifi var.
- The train has two engines.
Kısa sürede itfaiye arabasının etrafında bir kalabalık toplandı.
- A crowd soon gathered around the fire engine.
İtfaiye arabası yolda.
- The fire engine is on its way.
Mühendis makineyi nasıl kullanacağımızı söyledi.
- The engineer told us how to use the machine.
Uzun düşündükten sonra, Beth makine mühendisliği konusunda uzmanlaşmaya karar verdi.
- After long consideration, Beth decided to major in mechanical engineering.