a location where dogs or cats are bred or boarded for commercial purposes

listen to the pronunciation of a location where dogs or cats are bred or boarded for commercial purposes
الإنجليزية - التركية

تعريف a location where dogs or cats are bred or boarded for commercial purposes في الإنجليزية التركية القاموس.

kennel
{i} köpek kulübesi

Pochi ve Moko köpek kulübesinde, ve diğer köpekler bahçede oynamaktadır. - Pochi and Moko are in the kennel, and other dogs are playing in the garden.

Ben babama köpek kulübesini boyamada yardım ettim. - I was helped by my father to paint the kennel.

kennel
{i} köpek yetiştirilen yer. --s i., çoğ. köpek yetiştirilen yer
kennel
{i} köpek evi

Köpeği köpek evine bırakmamız gerek. - We need to drop the dog off at the kennel.

kennel
{f} köpek evine kapamak
kennel
yol yanı hendeği
kennel
virane
kennel
köpek yetiştirilen yer
kennel
kulübeye koymak
kennel
(fiil) köpek evine kapamak
kennel
köpek kulübesi,v.kulübeye koy: n.köpek kulübesi
kennel
tilki ini
kennel
köpek sürüsü
kennel
köpek kulübe

Pochi ve Moko köpek kulübesinde, ve diğer köpekler bahçede oynamaktadır. - Pochi and Moko are in the kennel, and other dogs are playing in the garden.

Bu köpek kulübesini kendim yaptım. - I made this kennel by myself.

kennel
kulübeye koy
kennel
köpek kulübesinde oturmak veya yatmak
kennel
izbe
kennel
köpek kulübesine kapamak
الإنجليزية - الإنجليزية
kennel
a location where dogs or cats are bred or boarded for commercial purposes

    الواصلة

    a lo·ca·tion where dogs or cats are bred or boarded for com·mer·cial purposes

    التركية النطق

    ı lōkeyşın hwer dôgz ır käts ır bred ır bôrdıd fôr kımırşıl pırpısız

    النطق

    /ə lōˈkāsʜən ˈhwer ˈdôgz ər ˈkats ər ˈbred ər ˈbôrdəd ˈfôr kəˈmərsʜəl ˈpərpəsəz/ /ə loʊˈkeɪʃən ˈhwɛr ˈdɔːɡz ɜr ˈkæts ɜr ˈbrɛd ɜr ˈbɔːrdəd ˈfɔːr kəˈmɜrʃəl ˈpɜrpəsəz/
المفضلات