Bu matkapla gürültü yapıyorum.
- I am making noise with this drill.
Yüksek sesli matkap, kocasına baş ağrısı verdi.
- The loud drill gave her husband a headache.
Dün bir yangın tatbikatı yaptık.
- We had a fire drill yesterday.
Bugün bir yangın tatbikatı yaptığımızı duydum.
- I hear we're having a fire drill today.
Denizde sondaj masrafları artıyor.
- Offshore drilling costs are rising.
Tom'un şirketi petrol için sondaj yapıyor.
- Tom's company is drilling for oil.