a leader of a nation, one who rules

listen to the pronunciation of a leader of a nation, one who rules
الإنجليزية - التركية

تعريف a leader of a nation, one who rules في الإنجليزية التركية القاموس.

ruler
{i} hükümdar

Köylüler hükümdara karşı ayaklandılar. - The peasants rose up in rebellion against the ruler.

İnsanlar zalim hükümdara direndi. - The people resisted their cruel ruler.

ruler
{i} hakim
ruler
cetvel

Bu cetvel milimetre olarak ölçeğe sahiptir. - This ruler has the scale in millimeters.

Bir cetvel ödünç alabilir miyim? - May I borrow a ruler?

ruler
amir
ruler
cetvel tahtası
ruler
han
ruler
çizelge
ruler
kağan
ruler
yöneten
ruler
şerit metre
ruler
türbe
ruler
çizgi
ruler
yönetenler
ruler
padişah
ruler
{i} yönetici

Yönetici devrildi ve ülkeden sürüldü. - The ruler was overthrown and banished from the country.

Biz sizin yeni yöneticileriniziz. - We are your new rulers.

ruler
cetvel/yönetici
ruler
{i} idareci
الإنجليزية - الإنجليزية
ruler