Daha sonra bir kişi daha bize katılıyor olacak.
- One more person will be joining us later.
Bu kararı nasıl verdiğini daha sonra açıkladı.
- He explained later how he made this decision.
Hata baştan sağda mı yoksa sonradan mı meydana geldi? - Ne zaman?
- Did the error occur right from the start or later on? - When?
Genç bir adamken, sonradan ünlü olacağını bilmiyordu.
- As a young man, he did not know that he was to become famous later on.
Bu kararı nasıl verdiğini daha sonra açıkladı.
- He explained later how he made this decision.
Beni daha sonra arar mısınız?
- Could you call me later?
Daha sonraki hayatında sana faydalı olacak bilgi türünü içeren kitapları okumalısın.
- You should read the kind of books that contain the kind of information that will be useful to you later in life.
Birinin adını daha sonraki kuşaklarda yükseltmek ve böylece birinin ebeveynlerini övmek, bu anne babaya saygının en büyük ifadesidir.
- To raise one's name in later generations and thereby glorify one's parents, this is the greatest expression of filial piety.
The meeting was adjourned to a later date.
I wanted to do it now, but I'll have to do it later.
Later, dude.
You came in late yesterday and today you came in even later.
The Victorian era is a later period of English history than the Elizabethan era.
... sooner rather than later is immense. ...
... getting tickets to Taylor's show tonight. >>Taylor Swift: I will see you later. ...