Bugün, çok fazla ödevim var.
- I have too much homework today.
Çok fazla yersen şişmanlarsın.
- If you eat too much you will become fat.
Tom'un zebralarla ilgili çok şey bildiğine dair bir fikrim yoktu.
- I had no idea that Tom knew so much about zebras.
İnsanoğlunun tarih derslerinden çok şey öğrenmemesi tarihin öğretmek zorunda olduğu tüm derslerin en önemlisidir.
- That men do not learn very much from the lessons of history is the most important of all the lessons that history has to teach.
Bugün ya da yarın gitmen pek fark yaratmayacak.
- It will not make much difference whether you go today or tomorrow.
Tom ve Mary'nin pek çok ortak şeyleri yoktur.
- Tom and Mary don't have much in common.
Buradan Belediye binasına yürümek aşağı yukarı ne kadar zaman alır?
- How much time, more or less, does it take to walk from here to the town hall?
Bu sandalyeyi onartmak aşağı yukarı ne tutar?
- About how much would it cost to have this chair repaired?
Mac, benim arkadaşım. O, köpekleri çok sever.
- Mac is my friend. He likes dogs very much.
Ben köpekleri çok severim.
- I like dogs very much.
Hasta dünkü durumuyla hemen hemen aynı.
- The patient is much the same as yesterday.
O iş hemen hemen bitti.
- That job is pretty much finished.