a kind of silk or satin

listen to the pronunciation of a kind of silk or satin
الإنجليزية - التركية

تعريف a kind of silk or satin في الإنجليزية التركية القاموس.

say
{f} söylemek

Söylemek istediğim her şeyi söyledikten sonra oldukça rahatlamış hissettim. - I felt quite relieved after I had said all I wanted to say.

Hangi arabanın daha güzel olduğu söylemek zordur. - It is hard to say which car is nicer.

say
{i} söz sırası
a kind of
tarafından
a kind of
bir çeşit

Şitaki bir çeşit mantardır. - A shiitake is a kind of mushroom.

say
söyle

Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek için bir şeyler söylerler. - Some doctors say something to please their patients.

Onu başka bir şekilde söyle. - Say it in another way.

say
tutmak
say
{i} son söz

Tom senin son söze sahip olduğunu söyledi. - Tom said you have the final say.

Maalesef, Fadil'in bu konuda son sözü yok. - Unfortunately, Fadil doesn't have a final say on this.

say
{f} bildirmek

Ben onun hakkında size bildirmek istedim ama Tom bir şey söylemememi söyledi. - I wanted to let you know about that, but Tom told me not to say anything.

say
(isim) söz, laf, son söz
say
{f} okumak (dua)
say
{f} farzetmek
say
{f} demek

Onun ne demek istediğini anlayamadım. - I couldn't make out what he wanted to say.

Keşke onun hakkında fikrini söylemese ve sadece onun ne demek istediğini söylese. - I wish she wouldn't pussyfoot about it and just say what she means.

say
{f} etmek (dua)
say
etmek okumak bildirmek
say
{f} varsaymak
say
{f} (said) demek, söylemek
say
{i} denilen şey, söz
say
{f} tekrarlamak

Hiçbir şey söylemezsen, bunu tekrarlamak için çağrılmayacaksın. - If you don't say anything, you won't be called on to repeat it.

الإنجليزية - الإنجليزية
say
a kind of silk or satin

    الواصلة

    a kind of silk or sat·in

    التركية النطق

    ı kaynd ıv sîlk ır sätın

    النطق

    /ə ˈkīnd əv ˈsəlk ər ˈsatən/ /ə ˈkaɪnd əv ˈsɪlk ɜr ˈsætən/
المفضلات