a kind of silk or satin

listen to the pronunciation of a kind of silk or satin
الإنجليزية - التركية

تعريف a kind of silk or satin في الإنجليزية التركية القاموس.

say
{f} söylemek

Onun söylemek istediği sadece reddedeceği anlamına geliyor. - What she wants to say just adds up to a refusal.

Dün gece Bay A bugünkü toplantıya katılamayacağını söylemek için beni aradı. - Last night, Mr. A called me up to say he couldn't attend today's meeting.

say
{i} söz sırası
a kind of
tarafından
a kind of
bir çeşit

Şitaki bir çeşit mantardır. - A shiitake is a kind of mushroom.

say
söyle

Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek için bir şeyler söylerler. - Some doctors say something to please their patients.

Ona söyleyecek hiçbir şeyim yok. - I've got nothing to say to him.

say
tutmak
say
{i} son söz

Ne yazık ki, Tom bununla ilgili son sözü söyleyen kişi değil. - Unfortunately, Tom isn't the one who has the final say on this.

Son sözümü söylemedim! - I didn't say my last word!

say
{f} bildirmek

Ben onun hakkında size bildirmek istedim ama Tom bir şey söylemememi söyledi. - I wanted to let you know about that, but Tom told me not to say anything.

say
(isim) söz, laf, son söz
say
{f} okumak (dua)
say
{f} farzetmek
say
{f} demek

Onun ne demek istediğini anlayamadım. - I couldn't make out what he wanted to say.

Onu söyledim, ama onu demek istemedim. - I did say that, but I didn't mean it.

say
{f} etmek (dua)
say
etmek okumak bildirmek
say
{f} varsaymak
say
{f} (said) demek, söylemek
say
{i} denilen şey, söz
say
{f} tekrarlamak

Hiçbir şey söylemezsen, bunu tekrarlamak için çağrılmayacaksın. - If you don't say anything, you won't be called on to repeat it.

الإنجليزية - الإنجليزية
say
a kind of silk or satin

    الواصلة

    a kind of silk or sat·in

    التركية النطق

    ı kaynd ıv sîlk ır sätın

    النطق

    /ə ˈkīnd əv ˈsəlk ər ˈsatən/ /ə ˈkaɪnd əv ˈsɪlk ɜr ˈsætən/
المفضلات