Ne çeşit et yemeklerini servis yapıyorsunuz?
- What kinds of meat dishes do you serve?
Gelişmeleri takip etmek için üç çeşit gazete okurum.
- I read three kind of newspapers in order to keep abreast with the times.
O bugün kibarlaşıyor.
- He is being kind today.
Sen gerçekten çok kibarsın.
- You're really too kind.
O hangi cins bir köpek?
- What kind of dog is that?
Aynı cinsten bir şey söylemedim.
- I said nothing of the kind.
Ne tür müzik seversin?
- What kind of music do you like?
Sporun her türünü sever.
- He likes all kinds of sports.
Bana biraz ödünç para verecek kadar nazikti.
- He was kind enough to lend me some money.
Onun nazik olduğunu söyledin ve o öyle.
- You said she was kind and so she is.
İyiliğini yaşadığım sürece unutmayacağım.
- I'll never forget your kindness as long as I live.
İyiliğin için sana derinden minnettarım.
- I am deeply grateful to you for your kindness.
Bildiğim kadarıyla kendisi yardımsever bir kız.
- As far as I know, she is a kind girl.
Tom'un yardımsever bir kalbi var.
- Tom has a kind heart.
Her zaman olduğun iyi kalpli adam ol.
- Be the kindhearted man you always were.
Sen çok iyi kalplisin.
- You're so kind-hearted.
Müşfik bir kalbi var.
- She has a kind heart.
Ann'in müşfik bir kalbi var.
- Ann has a kind heart.
Yaşadığı sürece onun iyilikseverliğini unutmadı.
- She did not forget his kindness as long as she lived.
Bir taraftan o herkese naziktir fakat diğer taraftan çok fazla içtenlikle davranmaz.
- On the one hand he is kind to everyone, but on the other hand he never behaves with too much familiarity.
Tavsiyen ve nezaketin için içten minnettarım.
- I deeply appreciate your advice and kindness.
Leyla nazik, tatlı ve sevecendi.
- Layla was kind, sweet, and caring.
Tom kesinlikle sözünden dönecek bir insan tipi gibi görünmüyor.
- Tom certainly doesn't seem like the kind of person that would back down.
Tam olmanı hayal ettiğim insan tipisin.
- You're just the kind of person I imagined you'd be.
Şitaki bir çeşit mantardır.
- A shiitake is a kind of mushroom.
Beni akşam yemeğine davet etmeniz büyük incelik.
- It is very kind of you to invite me to dinner.
Bizi davet etmeniz büyük incelikti.
- It was kind of you to invite us.
Kız kardeşim çocuklara karşı iyi kalplidir.
- My sister is kind to children.
Sen çok iyi kalplisin.
- You're so kind-hearted.
Özür dilerim. Aynı şekilde sana geri ödeyeceğim.
- I'm sorry, I'll pay you back in kind.
Kız kardeşim çocuklara karşı iyi kalplidir.
- My sister is kind to children.
Sen çok iyi kalplisin.
- You're so kind-hearted.
Tom Mary'ye ne tür müzikten hoşlandığını sordu.
- Tom asked Mary what kind of music she liked.
Tom'un bestelediği müzik türünden hoşlanıyorum.
- I like the kind of music Tom composes.
I got my traps out of the canoe and made me a nice camp in the thick woods. I made a kind of a tent out of my blankets to put my things under so the rain couldn't get at them.
why haue ye slayne my houndes said syr gauayne, for they dyd but their kynde .
This is a strange kind of tobacco.
The years have been kind to Richard Gere, he ages well.
... Unfortunately, I'm the kind of friend that's like stick a ...
... And it was going along with my kind of Candy Land theme. ...