الإنجليزية - التركية
تعريف a husband, wife, married person في الإنجليزية التركية القاموس.
- spouse
- {i} eş, koca/karı
- spouse
- {i} hayat arkadaşı
- spouse
- karı kocadan her biri
- spouse
- (Bilgisayar) eşi
Eşinizle birlikte ne kadar zaman harcarsınız?
-How much time do you spend with your spouse?
Bir insan eşine saygı göstermeli.
-One should respect one's spouse.
- spouse
- kuma
- spouse
- arkadaş
- spouse
- karı ya da koca
- spouse
- eş
Cuma akşamları, deniz aşırı ülkelerde eşleriyle birlikte çalışan bir grubumuz Chuck's Bar and Grill'de buluşurlar.
-On Friday evenings, a group of us with spouses working overseas meet at Chuck's Bar and Grill.
Eşiniz sizinle birlikte kiliseye katılır mı?
-Does your spouse attend church with you?
- spouse
- {i} karı
Onun karısı bir Japon kadın.
-His spouse is a Japanese woman.
- spouse
- {i} koca
Dul kocası ölmüş bir kadındır.
-A widow is a woman whose spouse has died.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a husband, wife, married person في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {n} spouse
a husband, wife, married person
الواصلة
a husband, wife, mar·ried per·sonالنطق
Resimler
المفضلات