Tom'u burdan uzaklaştır.
- Get Tom away from here.
Onlar bir saattir burdalar.
- They have been here for an hour.
Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelir.
- It's all downhill from here.
Buyrun, bundan bir lokma deneyin.
- Here, try a bite of this.
Guguk kuşları burayı ilkbaharda ziyaret ederler.
- Cuckoos visit here in spring.
Tom Mary'nin burayı seveceğini umut ediyor.
- Tom hopes Mary likes it here.
İşte e-posta adresim.
- Here's my email address.
İşte senin için bir mektup.
- Here is a letter for you.
Siz burada bir öğretmen misiniz yoksa bir öğrenci misiniz?
- Are you a teacher or a student here?
Merhaba? Hâlâ burada mısın?
- Hello? Are you still here?
Buraya dün akşam altıda geldik.
- We arrived here at six yesterday evening.
Dün buraya koyduğum kitaba ne oldu?
- What happened to the book I put here yesterday?
Hey, lütfen bana burada yardım eder misin?
- Hey, could you give me a hand over here, please?
Hey, sen burada ne yapıyorsun?
- Hey, what are you doing here?