a homogeneous or single phase mixture of two or more substances

listen to the pronunciation of a homogeneous or single phase mixture of two or more substances
الإنجليزية - التركية

تعريف a homogeneous or single phase mixture of two or more substances في الإنجليزية التركية القاموس.

solution
çözüm

IPad Flash içeriği ile web sayfalarını uygun şekilde görüntüleyebilseydi, benim için mükemmel bir çözüm olurdu. - The iPad would be a perfect solution for me if it could properly display web pages with Flash content.

Bir çözüm yoksa, öyleyse hiçbir sorun yok. - If there's no solution, then there's no problem.

solution
çözme

Bu bulmacayı çözmek zaman gerektirmedi. - The solution of the puzzle required no time.

solution
çıkış yolu
solution
zagon
solution
mayi
solution
eriyik
solution
çare

Tom bir çözüm bulmak için çaresiz olduğunu söyledi. - Tom said he was desperate to find a solution.

solution
çözüm yolu

En iyi çözüm yolu sadece, deneme-yanılma yöntemi ile bulunabilir. - The best solution can only be found by a process of trial and error.

Her iki taraf da çözüm yolunda bir adım attı. - Both parties took a step towards a solution.

solution
erime
solution
{i} kim. çözelti, solüsyon, eriyik
solution
{i} çıkar yol
solution
{i} mat. çözüm
solution
(isim) çözelti, solüsyon, çıkar yol, eriyik, çözüm, çare, halletme, çözünme, ara verme
solution
(Tıp) Hastalığın kriz devresi veya sonu
solution
{i} kim. çözünme, çözülme
solution
çözelti/çözüm
solution
{i} halletme
solution
(Tıp) Erime, sulp veya gaz halinde bir cismin suda erimesi, erimiş, made, mahlül, eriyik, solüsyon
الإنجليزية - الإنجليزية
solution
a homogeneous or single phase mixture of two or more substances

    الواصلة

    a ho·mo·ge·ne·ous or sin·gle phase mix·ture of two or more substances

    التركية النطق

    ı hōmıciniıs ır sînggıl feyz mîksçır ıv tu ır môr sʌbstınsız

    النطق

    /ə ˌhōməˈʤēnēəs ər ˈsəɴɢgəl ˈfāz ˈməksʧər əv ˈto͞o ər ˈmôr ˈsəbstənsəz/ /ə ˌhoʊməˈʤiːniːəs ɜr ˈsɪŋɡəl ˈfeɪz ˈmɪksʧɜr əv ˈtuː ɜr ˈmɔːr ˈsʌbstənsəz/
المفضلات