Göğüs içinde, kalp ve akciğerler vardır.
- Inside the chest, there are the heart and the lungs.
Aniden göğüs ağrısı ile vuruldu.
- He was suddenly struck with chest pain.
İçinde çok değerli eşyaların bulunduğu bir sandık getirdi.
- He brought a chest, in which there were very valuable goods.
O sandıkta sahip olduğun her şey mi?
- Is everything you own in that chest?
Alet kutusunda bir eğen var mı?
- Do you have a file in the tool chest?