a high performance phase or period

listen to the pronunciation of a high performance phase or period
الإنجليزية - التركية

تعريف a high performance phase or period في الإنجليزية التركية القاموس.

zone
bölge

Tom Mary'ye bir okul bölgesinde çok hızlı sürmemesini tavsiye etti. - Tom advised Mary not to drive too fast in a school zone.

O tehlikeli bir bölge;Gitme oraya. - That is a danger zone; don't go there.

zone
{f} kuşatmak
zone
(Coğrafya) coğrafi kuşak
zone
kentbilim bölge
zone
zon
zone
(Spor) alan savunması
zone
{f} bölgelere ayır
zone
(fiil) bölgelere ayırmak, kuşatmak, çevirmek
zone
(Tıp) Bölge, kısım, kuşak, zona
zone
{f} bölgelere ayırmak
zone
{i} coğr. kuşak: temperate zone ılıman kuşak. frigid zone
zone
(Askeri) BÖLGE: Yükseliş azami ile asgari arasında değiştiği zaman, aynı barut hakkı ile atılan mermilerin düşeceği saha. Bak "air defence identificatıon zone", "air surface zones", "combat zone", "communication zone", "control zone", "dead zone", "demilitarized zone", "drop zone", "safety zone", "submarine patrol zones" ayrıca bak "area
zone
(isim) bölge, kuşak, mıntıka
zone
{i} mıntıka
zone
bölge,v.bölgelere ayır: n.bölge
zone
(Nükleer Bilimler) ölü bölge,bölge
zone
{i} bölge, mıntıka: zone of fire ateş bölgesi. zone of operations harekât bölgesi
الإنجليزية - الإنجليزية
zone

I just got in a zone late in the game, everything was going in.

a high performance phase or period

    الواصلة

    a high per·for·mance phase or pe·ri·od

    التركية النطق

    ı hay pırfôrmıns feyz ır pîriıd

    النطق

    /ə ˈhī pərˈfôrməns ˈfāz ər ˈpərēəd/ /ə ˈhaɪ pɜrˈfɔːrməns ˈfeɪz ɜr ˈpɪriːəd/
المفضلات