Fırtınalar boyanın dış tabakasını aşındırdı.
- Storms have abraded the outer layer of paint.
Sel bir çamur tabakası oluşturdu.
- The flood deposited a layer of mud.
Bu sabah kalın bir don katmanı vardı.
- This morning there was a thick layer of frost.
Hava dahada ısındığı için, Tom bir kat elbise daha çıkardı.
- Since it was getting even hotter, Tom peeled off another layer of clothing.