Tom sadece mızıka çalmaz, gitar da çalar.
- Not only does Tom play the harmonica, he plays the guitar, too.
Tom bir mızıka satın almak için ona para vermemi istiyor.
- Tom wants me to give him money to buy a harmonica.
Tom bir lise tarih öğretmeni ve bir blues grubunda bir yarı zamanlı armonika çalar.
- Tom is a high school history teacher and a part-time harmonica player in a blues band.
Tom armonikayı notasız çalar.
- Tom plays the harmonica by ear.
Senin harp çalmayı bırakmana inanamıyorum.
- I can't believe you quit playing harp.
Arp çalmayı öğrenmeye karar verdim.
- I've made up my mind to learn how to play the harp.
Geçen gece sana bahsettiğim Fin arpçıdan hamile kaldım.
- I got pregnant from the Finnish harpist that I told you about last night.
... to kids in public schools, complete with harmonica ...