Ne yazık ki, Tom kediyi torbadan dışarı çıkarttı.
- Unfortunately, Tom let the cat out of the bag.
Bir buz torbası alabilir miyim?
- May I have an ice bag?
Ben yalnızca biyobozunur poşet kullanırım.
- I only use biodegradable bags.
Dan bir çöp poşetiyle Linda'yı boğarak öldürdü.
- Dan smothered Linda with a trash bag.
Şu çantaları taşımaya yardım ettim.
- I helped carry those bags.
Çantam çok eski. Yeni bir tane almalıyım.
- My bag is too old. I must buy a new one.
Ben el çantamı almak için geri döneceğim.
- I'll return to get my handbag.
Bu çanta kağıttan yapılmıştır.
- This handbag is made of paper.
Bu, İtalya'da aldığım el çantasıdır.
- This is the handbag I bought in Italy.
Mary'yi hiç el çantası olmadan gördün mü? Mary mi? Hayır, hiç.
- Have you ever seen Mary without her handbag? Mary? No, never.