a group of young animals, especially of young ducks; a brood; a litter

listen to the pronunciation of a group of young animals, especially of young ducks; a brood; a litter
الإنجليزية - التركية

تعريف a group of young animals, especially of young ducks; a brood; a litter في الإنجليزية التركية القاموس.

team
ekip

Bush çalışkan bir ekip kurdu. - Bush put together a hard-working team.

Şöhretler gelip geçici. Sadakatler değişken. Yönetim ekipleri gittikçe elemanlarından daha kopuk. - Reputations are volatile. Loyalties are fickle. Management teams are increasingly disconnected from their staff.

team
{i} takım

Onun favori beyzbol takımı Devler'dir, fakat o Aslanlar'ı da seviyor. - His favorite baseball team is the Giants, but he also likes the Lions.

İspanya, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın galibi oldu ve millî takım logosu ilk yıldızını kazandı. - Spain has won the 2010 FIFA World Cup and the national team logo gains the first star.

team
takım oluşturmak
team
(Askeri) mürettebat
team
çift
team
{f} takım oluştur

İyi bir takım oluşturacağız. - We'll make a good team.

Biz mükemmel bir takım oluşturacaktık. - We'd make a perfect team.

team
aynı aracı çeken hayvanlar
team
(Askeri) TİM, EKİP: Karma bir teşkilat ve malzeme kadrosuna göre teşkil edilen küçük bir birlik veya müfreze Ayrıca bak "cell"
team
arabaya koşulmuş bir veya birkaç at
team
{f} takım halinde yapmak
team
{f} koşmak (arabaya)
team
takım; ekip; ask. tim: Their soccer team's doing well this year. Bu sene onların futbol takımı iyi oynuyor. They're a good team of
team
ördek sürüsü
team
(isim) takım, ekip, tim, kuş sürüsü, koşum hayvanları
team
grup meydana getirmek
team
takım atlatı sürmek
team
team birlikte çalış
team
oyuncu takımı
الإنجليزية - الإنجليزية
team
a group of young animals, especially of young ducks; a brood; a litter

    الواصلة

    a group of young animals, es·pe·cial·ly of young ducks; a brood; a lit·ter

    النطق

المفضلات