Tom korumanın arkasına sinsice yaklaştı ve onu İngiliz anahtarıyla dövdü.
- Tom sneaked up behind the guard and clobbered him with a monkey wrench.
Devlet Başkanının korumaları girişin önünde konuşlandırıldılar.
- The President's guards are stationed in front of the entrance.
Koruyucuya ihtiyacım yok.
- I don't need bodyguards.
Gardiyanlar Tom'u görmedi.
- The guards didn't see Tom.
Tom bir hapishane gardiyanı.
- Tom is a prison guard.
Koruman olmamı ister misin?
- Do you want me to be your bodyguard?
Ben bir koruma olmak istiyorum.
- I want to be a bodyguard.