Ben görünce çok korktum.
- I was much frightened at the sight.
Bugün, çok fazla ödevim var.
- I have too much homework today.
Biz ondan çok şey bekliyoruz.
- We expect much of him.
Tom'un zebralarla ilgili çok şey bildiğine dair bir fikrim yoktu.
- I had no idea that Tom knew so much about zebras.
Senin ve benim aramda, Tom'un fikri pek ilgimi çekmiyor.
- Between you and me, Tom's idea doesn't appeal to me very much.
Tom ve Mary'nin pek çok ortak şeyleri yoktur.
- Tom and Mary don't have much in common.
Bu sandalyeyi onartmak aşağı yukarı ne tutar?
- About how much would it cost to have this chair repaired?
Buradan Belediye binasına yürümek aşağı yukarı ne kadar zaman alır?
- How much time, more or less, does it take to walk from here to the town hall?
Büyük bir köprü değildi.
- It wasn't much of a bridge.
Ben köpekleri çok severim.
- I like dogs very much.
Bilmen gereken her şey hemen hemen bu.
- That's pretty much everything you need to know.
O iş hemen hemen bitti.
- That job is pretty much finished.