Bana o masalı anlatan dedemdi.
- It was my grandfather that told me that story.
Dedem masasında sık sık okur ve çalışırdı.
- My grandfather would often read and study at this desk.
Bill, annesi bir hemşire olmak için eğitim alırken, büyükanne ve büyükbabası ile birlikte yaşamaya gönderildi.
- Bill was sent to live with his grandparents while his mother studied to become a nurse.
Büyükbabamla gitmek istemiyorum anne. Beni burada bırak.
- Mom, I don't want to go with Grandpa. Leave me here.
Büyükbabam tarafından bana Robert adı verildi.
- I was named Robert by my grandfather.
Büyükbabasına benziyor.
- He looks like his grandfather.
Dedemle haftada iki üç kez görüşüyordum.
- I saw grandpa two or three times a week.
Dedemin tekerlekli sandalyesini gördün mü?
- Did you see grandpa's wheelchair?
Haftada iki kez büyük babamı ve annemi ziyaret ederim.
- I visit my grandparents twice a week.
Sende büyük büyük babalarının resimleri var mı?
- Do you have any pictures of your great grandparents?
Where does your grandpa live?
- Where does your grandfather live?
My grandpa was an archeologist.
- My grandfather was an archaeologist.
... own son, her own granddaughter, her own great-great-great grandfather, her own great-great-great grandmother. ...
... You can tell, "My grandfather said that when the elephants didn't show up ...