Onun kız arkadaşı Japon.
- His girlfriend is Japanese.
Betty güzel bir kızdır, değil mi?
- Betty is a pretty girl, isn't she?
Tom civcivleri bir karton kutuya koydu.
- Tom put the chicks in a cardboard box.
Tavuğun civcivleri yumurtadan çıkıyorlar.
- The hen's chicks are hatching.
Bu piliç çok pişirilmiş.
- The chicken is overcooked.
Arabaya bir piliç atalım.
- Let's pick up a chick.
Tabakta bir parça piliç, bir patates ve biraz yeşil bezelye vardı.
- On the plate was a piece of chicken, a potato and some green peas.
Peter, çocuksu kızlardan bıktı ve gerçekten olgun bir kadınla tanışmak istedi.
- Peter was fed up with childish girls and wanted to meet a really mature woman.
Küçük kız güzel bir kadın oldu.
- The little girl grew into a beautiful woman.
Sevgilisi okul oyunu için başka bir kızı öpmek zorunda olduğu için Mary mutsuz.
- Mary's not happy that her boyfriend has to kiss another girl for the school play.
Bu gece kardeşimin sevgilisiyle buluşacağım.
- I'm going to meet my brother's girlfriend tonight.
Babam tavuk kızartmak için ateş kullanır.
- Dad uses fire to roast a chicken.
Tom bir ekstra-baharat kovası, kızarmış piliç ve bir konteyner lahana salatası ısmarladı.
- Tom bought a bucket of extra-spicy fried chicken and a container of coleslaw.
Su çiçeği çocuklarda yaygın bir hastalıktır.
- Chicken pox is a common sickness in children.
Ben bir çocukken su çiçeği geçirdim.
- I had chicken pox when I was a kid.
Onun kız arkadaşı Japon.
- His girlfriend is Japanese.
Havaiili konuşmayı öğrenmek istiyorum, böylece kız arkadaşımı etkileyebilirim.
- I want to learn to speak Hawaiian, so I can impress my girlfriend.
THE GIRL All right, they'll think I'm your frail.
I'm going to meet my girl over there.''.
Amanda is a girl of 16.
Your girl turned up on our doorstep.
Stop being such a girl and punch back.
... It's a song off of the album Speak Now. And it's about a girl who stole my boyfriends. ...
... And I told you about this girl. ...