a gag is a joke. a gag about policemen giving evidence in court. = joke

listen to the pronunciation of a gag is a joke. a gag about policemen giving evidence in court. = joke
الإنجليزية - التركية

تعريف a gag is a joke. a gag about policemen giving evidence in court. = joke في الإنجليزية التركية القاموس.

gag
susturmak
gag
komik öykü
gag
{f} ağzını tıka

Çocuk hırsızları Tom'un ağzını tıkadılar ve onu bir dolaba kilitlediler. - The kidnappers gagged Tom and locked him up in a closet.

O, onu bağladı ve onun ağzını tıkadı, sonra onu vahşice dövmeye başladı. - She tied him up and gagged him, then she started to beat him savagely.

gag
ağzı açık tutmak için ağıza sokulan alet
gag
(Tıp, İlaç) Alet ile ağzını açık tutmak
gag
söyletmemek, ağzım tıkamak
gag
yayılmasına engel olmak
gag
{i} tıkaç

Haydutlar onun ağzına bir tıkaç koydu. - The bandits put a gag in his mouth.

gag
f susturmak için ağlza sokulan tlkaç
gag
{f} komiklik yapmak
gag
(Tıp) Ağıza konulan kusturucu şey
gag
{f} (haberin) yayılmasına engel olmak, susturmak
gag
{i} güldürücü şey
gag
{f} kusturmak
gag
(fiil) ağzını tıkamak, susturmak, kusturmak, kusacak gibi olmak, öğürmek, komiklik yapmak, espri yapmak
gag
ögürmek gag rule mecliste konuşmay sm
gag
{i} mecliste konuşmaların son bulması
gag
ağzım tlkamak
الإنجليزية - الإنجليزية
gag
a gag is a joke. a gag about policemen giving evidence in court. = joke

    الواصلة

    a gag I·s a joke. a gag a·bout policemen gi·ving e·vi·dence in court. = joke

    النطق

المفضلات