a funnel, part of a chimney, wide net

listen to the pronunciation of a funnel, part of a chimney, wide net
الإنجليزية - التركية

تعريف a funnel, part of a chimney, wide net في الإنجليزية التركية القاموس.

tunnel
{i} tünel

Trenimiz uzun bir tünelden geçti. - Our train went through a long tunnel.

Tren tünelden uğuldadı. - The train roared through the tunnel.

tunnel
yeraltı geçidi
tunnel
tünel yapmak
tunnel
tünel açmak
tunnel
{f} tünelle

Kudüs, tüneller ve alt geçitler kentidir. - Jerusalem is a city of tunnels and underpasses.

Onlar düşman saldırısına karşı koymak için millerce yeraltı tünelleri kazdılar. - They dug miles of underground tunnels to resist the enemy attack.

tunnel
(fiil) tünel açmak
tunnel
(Tıp) Kapalı yol, tünel
tunnel
tunnel diode elek
tunnel
transistör gibi amplifikatör
tunnel
yeraltında yol veya geçit açmak
tunnel
{i} galeri (maden)
tunnel
{f} tünel aç
tunnel
yeraltı yolu
tunnel
yeraltı maden ocağının yatay yolu
tunnel
tunnel disease bends
الإنجليزية - الإنجليزية
{n} tunnel
a funnel, part of a chimney, wide net
المفضلات