Adaya düzenli bir tekne servisi yoktur.
- There is no regular boat service to the island.
Bu yıl da, amatör müzisyenler için düzenlenen çok sayıda düzenli konserler var.
- This year too there are many regular concerts for amateur musicians being held.
Ben müdavim olmak istiyorsam, geriye kalanın iki katı kadar çok çalışmak zorundayım.
- If I'm to become a regular, I have to work twice as hard as the rest.
Ben sadece sıradan bir ofis çalışanıyım.
- I'm just a regular office worker.
Türkçe çok kurallı ve mantığa uygun bir dil.
- Turkish is a very regular and logical language.
This gentleman was one of the architect's regulars.