الإنجليزية - التركية
تعريف a formal proposal made in a deliberative assembly; as, a motion to adjourn في الإنجليزية التركية القاموس.
- motion
- hareket
Mary başıyla hafif bir hareket yaptı.
-Mary made a slight motion with her head.
Gezegenimiz, Dünya, her zaman hareket halindedir.
-Our planet, Earth, is always in motion.
- motion
- kımıltı
- motion
- yer değiştirme
- motion
- işaret etmek
- motion
- işaret
Ona sigara içmemesini elle işaret ettim.
-I motioned to her not to smoke.
Onun oturması için ona işaret ettim.
-I motioned for her to sit down.
- motion
- çalışma
- motion
- (Kanun) Dava taraflarından herhangi birinin lehlerine bir emredici karar (order) verilmesi için Yüksek Mahkemeye yaptıkları Müracaat Dilekçesi. Motion of dismiss - red kararı verilme dilekçesi
- motion
- (Avrupa Birliği) önerge, teklif
- motion
- {i} hareket, devinim
- motion
- hareket,v.hareket ettir: n.hareket
- motion
- devinme
- motion
- in motion hareket halinde
- motion
- (isim) hareket, devinim, önerge, teklif
- motion
- talep
- motion
- hâkime arzolunan teklif
- motion
- (fiil) el ile işaret etmek
- motion
- el ile işaret etmek
- motion
- güdü
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a formal proposal made in a deliberative assembly; as, a motion to adjourn في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- motion
a formal proposal made in a deliberative assembly; as, a motion to adjourn
الواصلة
a for·mal pro·pos·al made in a de·li·be·ra·tive assembly; as, a mo·tion to ad·journالنطق
Resimler
المفضلات