a formal meeting with a state or religious dignitary

listen to the pronunciation of a formal meeting with a state or religious dignitary
الإنجليزية - التركية

تعريف a formal meeting with a state or religious dignitary في الإنجليزية التركية القاموس.

audience
{i} izleyici

İzleyici salonu doldurdu. - The audience filled the hall.

Onun konuşması izleyiciyi tahrik etti. - Her speech moved the audience.

audience
{i} seyirciler

Seyircilerden bir tezahürat yükseldi. - A cheer went up from the audience.

Seyircilerin hepsi yabancıydı. - The audience were all foreigners.

audience
{i} izleyiciler

Tom Mary'nin izleyiciler arasında oturduğunu fark etti. - Tom noticed Mary sitting in the audience.

Tom izleyicilere gülümsedi ve eğilerek selam verdi. - Tom smiled at the audience and took a bow.

audience
{i} dinleyiciler

Konuşmacı mesajını dinleyicilere anlatamadı. - The lecturer couldn't get his message across to the audience.

Dinleyiciler konuşmasından çok etkilendi. - The audience were fascinated by his speech.

audience
hedef kitle
audience
izlerçevre
audience
(Askeri,Ticaret) kitle

İngilizce uluslararası bir izleyici kitlesiyle konuşurken, oldukça sık tercih edilen bir dildir. - English is quite often the language of choice when speaking to an international audience.

Belediye başkanı büyük bir kitleye hitap etti. - The Mayor addressed a large audience.

audience
duruşma
audience
resmi görüşme
audience
huzura kabul
audience
mahkemede konuşma özgürlüğü
audience
dinleyici

Konuşması dinleyicileri derinden etkiledi. - His speech deeply affected the audience.

Madonna'nın konseri büyük bir dinleyici çekti. - Madonna's concert drew a large audience.

audience
kabul/dinleyic
audience
give an audience to huzura kabul etmek
audience
(isim) dinleyiciler, izleyiciler, seyirci, seyirciler, izleyici, okuyucu kitlesi; resmi görüşme; huzura kabul; huzur
audience
gürüşmek
audience
{i} huzur
audience
{i} okuyucu kitlesi

Romancı büyük bir okuyucu kitlesiyle konuştu. - The novelist talked to a large audience.

الإنجليزية - الإنجليزية
audience

She managed to get an audience with the Pope.

a formal meeting with a state or religious dignitary

    الواصلة

    a for·mal meet·ing with a state or re·li·gious dig·ni·ta·ry

    التركية النطق

    ı fôrmıl mitîng wîdh ı steyt ır rilîcıs dîgnıteri

    النطق

    /ə ˈfôrməl ˈmētəɴɢ wəᴛʜ ə ˈstāt ər rēˈləʤəs ˈdəgnəˌterē/ /ə ˈfɔːrməl ˈmiːtɪŋ wɪð ə ˈsteɪt ɜr riːˈlɪʤəs ˈdɪɡnəˌtɛriː/
المفضلات