Bu elektrikli süpürge çok gürültü yapıyor.
- This vacuum cleaner makes a lot of noise.
Nasıl bir radyo yapılacağını bilir.
- He knows how to make a radio.
Tom işini nasıl daha başarılı yapacağına dair çeşitli fikirler ileri sürdü.
- Tom came up with various ideas on how to make his business more successful.
Hangi çeşit bilgisayar kullanıyorsun?
- What make of computer do you use?
Japon marka bir saatim var. Çok dakiktir.
- I have a watch of Japanese make, which keeps very good time.
Araban hangi markadır? O bir Forddur.
- What make is your car? It is a Ford.
Akşam yemeği hazırlamak zorunda mısın?
- Do you have to make dinner?
Tom kendi öğle yemeğini hazırlamak için yeterli zamanını olmadığını söyledi.
- Tom said that he didn't have enough time to make his own lunch.
Ben bu kararı kolay bir biçimde vermedim.
- I didn't make this decision lightly.
Birçok insan onun nasıl kazanç elde edeceğini bilen yetenekli bir iş adamı olduğunu ifade etti.
- Many people stated he was a capable businessman who knew how to make a profit.
İnsanlara şirketinin kazançlı olduğunu düşündürmek için yapman gereken tek şey küçük bir hokkabazlık.
- All you need is a little legerdemain in your accounting to make people think your company is profitable.