a foreigner who is not a subject of the country in which he lives

listen to the pronunciation of a foreigner who is not a subject of the country in which he lives
الإنجليزية - التركية

تعريف a foreigner who is not a subject of the country in which he lives في الإنجليزية التركية القاموس.

alien
{i} yabancı

Dünyalılar yabancı gözetim altına girdi ve büyük bir savaşı engelledi. - Earthlings became under alien surveillance that prevented a major war.

Yabancılar gizli bir manipülasyonla dünyadaki büyük bir savaşı önledi. - Aliens prevented a major war on Earth by hidden manipulation.

alien
zıt
alien
değişik
alien
ters
alien
yabancı uyruklu kimse
alien
(isim) yabancı, yabancı uyruklu kimse, ecnebi; yaratık; haklardan mahrum bırakılan kimse; yabancı kelime, aktarma [dilb.]
alien
vatandaş olmayan
alien
{i} ecnebi
alien
{s} farklı
alien
alienable satılabilir
alien
{s} uzaylı

Uzaylı numarası yapalım. - Let's pretend we are aliens.

Tom gerçekten Mary'nin uzaylılar tarafından kaçırıldığına inanıyor mu? - Does Tom really believe that Mary was abducted by aliens?

alien
başka Irktan olan kimse
alien
{s} uymayan
alien
{i} yaratık
alien
ferağı kab
alien
(Askeri) YABANCI, ECNEBİ: Amerikalı olmayan veya Amerikan uyruklu olmayan şahıs
alien
{s} yabancı uyruklu
الإنجليزية - الإنجليزية
alien
a foreigner who is not a subject of the country in which he lives

    الواصلة

    a for·eign·er who I·s not a sub·ject of the coun·try in which he lives

    التركية النطق

    ı fôrnır hu îz nät ı sıbcekt ıv dhi kʌntri în hwîç hi layvz

    النطق

    /ə ˈfôrnər ˈho͞o əz ˈnät ə səbˈʤekt əv ᴛʜē ˈkəntrē ən ˈhwəʧ ˈhē ˈlīvz/ /ə ˈfɔːrnɜr ˈhuː ɪz ˈnɑːt ə səbˈʤɛkt əv ðiː ˈkʌntriː ɪn ˈhwɪʧ ˈhiː ˈlaɪvz/
المفضلات