a force that stretches an object

listen to the pronunciation of a force that stretches an object
الإنجليزية - التركية

تعريف a force that stretches an object في الإنجليزية التركية القاموس.

tension
{i} gerilim

Gerilimi hissedebiliyor musun? - Can you feel the tension?

Irkçı gerilimler yüksek kaldı. - Racial tensions remained high.

tension
(Mühendislik) gerginlik

Gerginlikler artıyordu. - Tensions were increasing.

Kardeşler arasında çok gerginlik var. - There's a lot of tension among the siblings.

tension
(Tıp) Gergenlik, damarlar içinde dolaşan kanın duvara yaptığı baskı, tansiyon
tension
tevettür
tension
(ip/tel/vb.) gerginlik derecesi
tension
stres
tension
voltaj
tension
asabiyet
tension
(İnşaat) gerilim, tansiyon
tension
{i} germe
tension
germe veya gerilme kuvveti
tension
{i} gerilme
tension
zihin yorgunluğu
tension
elektromotor kuvvet
tension
(Mukavele) gerilim, çekme
tension
{i} heyecan
الإنجليزية - الإنجليزية
tension
a force that stretches an object

    الواصلة

    a force that stretches an ob·ject

    التركية النطق

    ı fôrs dhıt streçız ın ıbcekt

    النطق

    /ə ˈfôrs ᴛʜət ˈstreʧəz ən əbˈʤekt/ /ə ˈfɔːrs ðət ˈstrɛʧəz ən əbˈʤɛkt/
المفضلات