a fixed asset account which reflects the cost of land owned by a government

listen to the pronunciation of a fixed asset account which reflects the cost of land owned by a government
الإنجليزية - التركية

تعريف a fixed asset account which reflects the cost of land owned by a government في الإنجليزية التركية القاموس.

land
{i} toprak

Bu ev ve bu topraklar benim! - This house and this land are mine.

Toprak reformunu tartıştılar ama asla uygulayamadılar. - They debated land reform but never carried it out.

land
{i} arsa

Tom bir zamanlar bu arsaya sahipti. - Tom once owned this piece of land.

O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı. - He bought the land for the purpose of building his house on it.

land
yere inmek
land
land up eninde sonunda varmak
land
karaya

İpe sıkıca tutunarak karaya güvenli bir şekilde geldim. - Holding on to the rope firmly, I came safely to land.

Ne zaman karaya çıkacağız? - When are we going to land?

land
arazi, toprak
land
{i} ülke

Amerika bir göçmenler ülkesidir. - America is a land of immigrants.

Bu ülke onun için mücadele edecek çok sayıda kahraman olduğu için özgürlerin ülkesi olarak kalmaya devam edecektir. - This country remains the land of the free because there are so many brave to fight for it.

land
{f} çakmak

Peyzaj çakmak taşı kadar soğuk ve keskin. - The landscape was cold and sharp as flint.

land
durmak
land
(Askeri) (S) SET, SETLER: Bir silahın namlusunda yivler arasında kalan yüksek kısımlar
land
inmek

Kartal yere inmek üzere. - The eagle is about to land.

Biz inmek için çaresizce bir yer arıyoruz. - We're looking desperately for a place to land.

land
vatan
land
karaya indirmek
land
kişisel arazi
land
(Ticaret) doğal kaynaklar
land
(Mühendislik) faz

Tom otuz yıldan daha fazla süredir o araziye sahip. - Tom has had that land for more than thirty years.

O çok fazla arazi tutuyor. - He holds a lot of land.

land
(Havacılık) iniş yapmak

Sami acil iniş yapmak zorunda kaldı. - Sami was forced to make an emergency landing.

land
(fiil) karaya çıkmak, yere inmek, düşmek, karaya ayak basmak, yenmek, kazanmak, indirmek, karaya çıkartmak, sokmak, çakmak, vurmak, yapmak
الإنجليزية - الإنجليزية
land
a fixed asset account which reflects the cost of land owned by a government

    الواصلة

    a fixed as·set ac·count which reflects the cost of Land owned by a gov·ern·ment

    التركية النطق

    ı fîkst äset ıkaunt hwîç rîfleks dhi kôst ıv länd ōnd bay ı gʌvırmınt

    النطق

    /ə ˈfəkst ˈaˌset əˈkount ˈhwəʧ rəˈfleks ᴛʜē ˈkôst əv ˈland ˈōnd ˈbī ə ˈgəvərmənt/ /ə ˈfɪkst ˈæˌsɛt əˈkaʊnt ˈhwɪʧ rɪˈflɛks ðiː ˈkɔːst əv ˈlænd ˈoʊnd ˈbaɪ ə ˈɡʌvɜrmənt/
المفضلات