الإنجليزية - التركية
تعريف a fastball. في الإنجليزية التركية القاموس.
- cheese
- {i} peynir
Ben bir peynir eksperiyim.
-I'm a cheese connoisseur.
Bu, peynir gibi kokuyor.
-This smells like cheese.
- gas
- zırva
- gas
- benzin
O, benzin kullanmayan yeni bir motor icat etti.
-He contrived a new engine that does not use gas.
Sola dönerseniz, benzin istasyonu bulursunuz.
-Turning to the left, you will find the gas station.
- cheese
- bu şekilde herhangi bir şey
- cheese
- (Tekstil) çapraz bobin
- cheese
- cheese canını çıkar
- cheese
- Cheese it Kaç big cheese önemli bir kimse
- cheese
- {i} doğru
- cheese
- {i} meyve konservesi
- cheese
- {i} peynir kalıbı
- gas
- {i} övünme
- gas
- {i} matrak şey
- gas
- {i} atıp tutma
- gas
- {i} havagazı; doğalgaz
- gas
- {f} gaz vermek
- gas
- argo olağanüstü şey
- gas
- {i} hava civa
- gas
- {f} atıp tutmak