Sadece felsefede dairesel bir argüman kullanabilirsin ve bunun için övülürsün.
- Only in philosophy can you use a circular argument and get praised for it.
Uyuşturucu ile ilgili suçlar konusunda Doyle'nin çalışmasında sunulan argüman bir beyaz kağıt olarak ilk kez yayımlandı.
- The argument presented in Doyle's study was first published as a white paper on drug-related crimes.
Avukat savunmada niçin kaybetti?
- Why did the lawyer lose in the argument?
Savaş için bir kanıt sundu.
- He presented an argument for the war.
Tartışma hızla kontrolden çıktı.
- The argument quickly got out of control.
Benim tartışmayı destekleyecek adil bir miktar bilimsel veriyi sıralayacağım
- I will marshal a fair amount of scientific data to support my argument.
Savaş için bir kanıt sundu.
- He presented an argument for the war.
Bu iddia, söz sanatından başka bir şey değil.
- This argument is nothing more than rhetoric.
Onun iddiası seninkinden daha radikal.
- His argument is more radical than yours.
Konuşmacının tartışması konuyla alâkasızdı.
- The speaker's argument was off the point.
Dün gece bu konuda tartıştık.
- We had an argument about it last night.