a drawing of the outline of an object; filled in with some uniform color

listen to the pronunciation of a drawing of the outline of an object; filled in with some uniform color
الإنجليزية - التركية

تعريف a drawing of the outline of an object; filled in with some uniform color في الإنجليزية التركية القاموس.

silhouette
silüet

Bu giysilerin bana verdiği silüeti seviyorum. - I like the silhouette these clothes give me.

silhouette
siluet

Perdede bir kızın silueti belirdi. - A silhouette of a girl appeared on the curtain.

silhouette
(Askeri) SİLUET: Bir insanın veya bir cismin, daha açık renkte bir zemine karşı koyu renkte çıkan izdüşümü. Siluetler, hedef olarak, tank ve uçak gibi cisimleri tanıtma eğitiminde kullanılır
silhouette
siluet olarak göster
silhouette
{i} taslak
silhouette
{i} gölge
silhouette
{i} karaltı
silhouette
{i} hayal meyal görüntü
silhouette
(fiil) siluetini yapmak
silhouette
gölge görüntü
silhouette
{f} siluetini yapmak
silhouette
gölge resim
silhouette
gölge şeklinde resim yapmak
الإنجليزية - الإنجليزية
silhouette
a drawing of the outline of an object; filled in with some uniform color

    الواصلة

    a draw·ing of the out·line of an object; filled in with some u·ni·form col·or

    النطق

المفضلات