تعريف a doorman في الإنجليزية التركية القاموس.
- janitor
- {i} kapıcı
Tom kapıcının üniformasını giyiyordu.
- Tom was wearing a janitor's uniform.
Tom artık bir kapıcı olmak istemediğini söylüyor.
- Tom says he doesn't want to be a janitor anymore.
- janitor
- hademe
Tom hademe olarak başladı ama o şimdi şirketin başkanıdır.
- Tom started as a janitor, but he's now the president of the company.
Tom bir okul hademesi.
- Tom is a school janitor.
- janitor
- Hizmetli
Tom hizmetliden konferans salonuna giden kapıyı açmasını istedi.
- Tom asked the janitor to open the door to the auditorium.
Tom bir hizmetli olacak.
- Tom will be a janitor.
- janitor
- {i} bina sorumlusu
- doorman
- kapıcı
Kapıcı bizim için bir taksi çağıracak.
- The doorman will call a taxi for us.
Ben biletimi kapıcıya gösterdim ve tiyatro gittim.
- I showed my ticket to the doorman and went into the theatre.
- doorman
- (isim) kapıcı
- doorman
- {ç} door.men (dor'men, dor'mın)
- janitor
- odacı
Tom bir odacı olarak kimliğini gizledi.
- Tom was disguised as a janitor.
- janitor
- bir binanın temizlik ve tamir işleriyle meşgul olan memur
